Ağustos 10, 2012

Hz. Ali, zaman zaman Resûl-i Ekrem’le birlikte Kâbe’ye gider, orada namaz kılarlardı. Ashaptan Afîfi Kindî, alışveriş maksadıyla geldiği Mekke’de, henüz iman etmemişken Peygamberimiz, Hz. Hatice ve Hz. Ali’yi namaz kılarken görmüştü. Müslüman olduktan sonra, o hallerinden gıbtayla bahsederek şöyle demiştir: “Ben, o zaman iman edip de onların dördüncüsü olmayı ne kadar isterdim!”

Fırsat bu fırsattır diyip namazı ibadeti tehir etmemek lazım. Muhammedî nurla tanıştıktan sonra hemen o nura teslim olmak lazımdır.“Ben onları gördüğüm halde tehir ettim. E şimdi kılıyorum namaz ama bak o zaman kılsaydım ve iman etseydim dördüncü Müslüman olma şerefine erecektim. “ sözü bize neyi hatırlatıyor? Ey şuanda Hz. Peygamber muhabbetini taşıyan kişi! Tehir etme ileriye. Sen ileride namaz kılarsın, ileride haccedersin, ileride oruç tutarsın ama geçmiş namaz geçti. Geçmiş oruç geçti. Bak bu senenin orucu geçti. Bir dahaki seneye oruç tutarsın. O, o senenin orucu. Bu seneki? Bak gitti. Ey Muhammedî nurla tanışanlar! İbadet ve tâatınızı tehir etmeyiniz. Aldığınız, tattığınız bu zevki hemen ifa edecek şekilde amel ediniz. Zira, işte sahâbe-i kirâmın, o şerefli zâtların bile zamanında bazı şeyleri yapamadıklarına dövünmelerini üzülmelerini düşünün de siz vaktinizi nakde çevirin, mahrumiyet çekmeyin.

Muhabbet Bağı'ndan

1 yorum:

  1. namaz kılmadan önce biraz da şuraya bakıyım diyerek blogu açtım ve çeneme diz attın resmen.

    teşekkür ederim.

    YanıtlaSil