vedide hanımdan yine.

bi daha yapıyorum bunu. bittabideki yorumdan gittabiye.

vedide bacım, ne güzelsin.

...

maşuk bıraktıysa aşığını bir yerde, dediyse ki "sen burada bekle" biçare durduysa orda öyle, görür görmez, duyar duymaz, konuşur söyleyemez.. acıyı bastırmak için zerkedilen unutkanlıkla neyi beklediğini unutmuş, oracıkta, öylece.. sonra geliverse maşuk, mutlulukla aydınlansa yüzü, gülümseyiverse, dese ki "ne güzel bıraktığım yerdesin, hadi gel benimle..."

...

gittabi

neraba blog. sen iyi birisin.

kar yağdığında ruh halim güzelleşiyo.

daha huzurlu, daha sakin; hüzünlü bişey artık bence kar.

kar üsküdara çok yakışıyo.
kar istanbula çok yakışıyo.

karlı istanbul, bana çok yakışıyo.

ben de istanbula yakışabilsem...

su dökülürse orda kalır

"Saatlerin durduğu an süper bi halde olmak için, saatlerin çalıştığı her an çok çalışmak lazım."

"şeytan, merkeze bağlı olarak çalışan bir ajandır."


(aynı sohbetten. notepad ettim burayı da)

"her ülkenin düşünce babaları,fikir babaları vardır. bunlara ruh mimarları denir. ruh mimarları, bir tohum ilkâ ederler ve o tohuma bağlı olarak ceset meydana gelir, bir bünye şekillenir. bir devlet oluşur veya bir topluluk meydana gelir. "

Mahmut Erol Kılıç hocanın bir sohbetinden aldım bu cümleleri. Hem geçmiş, hem de gelecek ile ilgili bir çok şeyi düşündürdü ama önce birileriyle konuşup geliştirmek lazım, edit ilen eklerim ileride.

görüşürüüzz. (sedef'in "kaçma" ses tonu)